Gizem Özdilli Röportajı | Fitness City

Gizem Özdilli Röportajı

28.09.2015 13:00:00

Fitness City ailesinin renkli yüzleriyle içten sohbetlerimize devam ediyoruz. Bu ayki konuğumuz Gizem Özdilli. Kendisiyle dünü, bugünü ve geleceği üzerine bambaşka paylaşımlarda bulunduk. “Soyadım gibi Özdilli bir insanım” diyor ve ekliyor; “ İnsanı insan yapan şey, iyi diyaloglardır.”


Fitness City - Gizem Özdilli


Gizem Özdilli nasıl bir karakter?
Çok hassas bir insanım, yengeç burcuyum çünkü. Sert, katı ve dediğim dedik gibi gözüksem de, un kurabiyesi gibi bir kalbim var. Bildiğiniz gibi insan içinde, ekranda, tanıtımlarda da derdinizi dökemiyorsunuz. Genelde güleryüzlü bir insanımdır. Kendi içimde de dertliyimdir.

Modelliğe başlamanız nasıl oldu, aileniz destek miydi?
Mankenlik gibi bir niyetim yoktu. Sporcuydum ben, hentbol ve voleybol oynuyordum. Hatta hentbol sporunda genç milli takıma seçildim. Ancak ağır bir bel sakatlığı geçirdim… Hentbol sporu da bildiğiniz gibi bayana göre ağır bir spordur. Sonrasında da annem beni, zerafet okuluna göndermek istedi. Okula gidiş o gidiş. Okulu bitirdiğim gün defile olduğunu söylediler. Bir mağaza tanıtımıydı. Defile bitti, sonrasında bize bir kazak hediye ettiler. Ne kadar güzel bir şeymiş dedim. Sporcuyken idmanlara gidiyoruz, inanılmaz yoruluyoruz, ama bize bir şey yok. Sadece bir tabak yemek :) Ankarada’ydım o dönemde… Minik minik devam ettireyim derken yarışmaya girdim. Yarışmada Türkiye 2.’si oldum. İstanbul’a gittim, büyük bir ajansla anlaştım, büyük markalarla çalışmaya başladım. Bu şekilde gelişti. Yoksa gerçekten amacım sporcu olmaktı.

Yani hep sporcu olmak istediniz…
Gizem Özdilli - Fitness CityKendimi bildim bileli hep sporcu olmak istedim. Babam beni hep böyle yetiştirdi. Okulun hentbol takımındaydım zaten. Maçlardan ve idmanlardan dolayı devamsızlığım çok olurdu. Buna rağmen derslerdeki başarım çok iyiydi. Sporun verdiği disiplin hayatımda hep var oldu. Spor hocası olabilirdim, sporcu olabilirdim. Ama olmadı. Belimin sakatlığı hala devam ediyor. Ağır bir şeyler kaldıramıyor, ağır sporlar yapamıyorum. Haftada 3 gün yumuşak sporlar yaparım. O dönem çok üzüldüm. Ama Allah, bir taraftan böyle bir kader yazmış. Hiç pişman değilim. İyi ki de böyle olmuş süreç.

Ailenizden bahsedelim, kaç kardeşsiniz ve iletişiminiz nasıldır?
Biz 3 kız kardeşiz. Arkadaş gibiyizdir. Arkadaşlar nasıl ki küser, barışır, kavga eder, eğlenmeye gider her şey var. Ben onların ablası olarak biraz kontrolcüyümdür. Arkadaş gibi yaklaşsam da ne oluyor derim, her şeyden haberim olmalı. Yengeç burcu olarak zaman zaman kendi içime yönelirim, geri çekilirim. Kardeşlerim de, ablamın bir derdi var derler ve ellemezler. Aramız çok iyidir. Onlar Ankara’da yaşıyorlar, ben İstanbul’dayım. Babam sekiz sene evvel rahmetli oldu. Onunla da arkadaş gibiydik. Hayatta en önemli şey; önce ailen sonra dostların en sonunda da yaşadığın birliktelik… İnsanı insan yapan şey, iyi diyaloglardır. Yoksa öbür tarafa ne mal götürebileceğiz, ne mülk, ne şöhret, ne de ün… İnsanların iyi duası ve iyi ilişkiler…

Şöhretle birlikte hayatınızda neler değişti, bunaldığınız anlar ya da pişmanlık duyduğunuz zamanlar oldu mu?
Gizem Özdilli - Fitness City%90 iyi oldu tabi ki… Ben modelliğin en iyi olduğu dönemde mankenlik yaptım. Kültür Bakanlığı ile çalıştım. 8-9 sene boyunca ülkemi temsil etme şansım oldu. Protokolde birçok ülkeyi gezdim. Hakikaten insana çok şey öğreten bir dönemdi diyebilirim. Çok sevdiğim ve beni çok sevenlerle tanışarak bir arada çalışma imkanı buldum.

Benim için ünlü olmak yalnızca bir kelime inanın. Bazen bunun getirisi kadar götürüsü de olabiliyor. Şöyle ki; sizi nedensiz yere çok sevenler olduğu gibi hiç tanımadan antipatik bulup sevmeyenler de oluyor. Allah’a şükür böyleleri benim hayatımda azınlıktaydı ama onu da değiştirmek için uğraşamazsınız. Herkes, herkesi sevemez elbette… Ben, 17 senedir bu camiadayım. Beni bilen biliyor. Soyadım gibi Özdilli yaşayan bir insanım ben.

Dezavantajı da var. Az da olsa seven kadar sevmeyen de vardır. Keşke onlar da tanısalar, onlar da sevseler. Herkes sevilmeyi ister. Bana hep faydası oldu mesleğimin. Tabi ki de yediğinize, içtiğinize, görüştüğünüz insana dikkat etmeniz gerekiyor. Bazen, bazı insanlar özgürce delirebilir, ama sizin öyle bir şansınız yok ne yazık ki.

Eğlenmeye gittiğim bir yerde bile yanlış bir görüntü vermeyeyim diye hep dikkat etmişimdir. Bu da güzel bir şey. İnsanı çabuk olgunlaştıran detaylar.

Sosyal hayatınızda neler yapıyorsunuz?
Allah’a şükür çok güzel bir arkadaş çevrem var. Hiç yalnız bırakmazlar beni. Bir yandan aşçılık okuluna, Mutfak Sanatları Akademisi’ne gidiyorum. Gece geç saatlere kadar dersim oluyor. Zamanım böyle geçiyor.

Güzellik merkezi anlamında destek aldığınız bir yer var mıdır?
40 yaşıma girdim. İlk kez yüzüme bu yıl; Ataşehir, Terra Güzellik Merkezi’nde Elif Angı, PRP diye bir şey uyguladı. Asla botoks ve dolgu değil. Sizin öz ve öz kendi kanınızdan alarak, ayrıştırma işlemi gerçekleştiriyorlar. Sonrasında vitaminli ve proteinli kısmını yüzünüze minik minik iğnelerle aktarıyorlar. Gerçekten de faydasını gördüm. Yüzünüzün ifadesini hiç bir şekilde bozmuyor. Doğal bir vitamin çünkü. Hanımlara PRP’yi tavsiye ederim. Senede bir kere yapılıyor, 3 seans ve 15 gün arayla… Kışa girerken bir daha yaptıracağım.

Çantanızdan ayırmadığınız en önemli eşyanız nedir?
Şarj aleti, şarj aleti, şarj aleti... :)))

Gündelik hayatta makyaja nasıl bakıyorsunuz?
Sadelikten yanayım. Pudra sür çık…

Sosyal medya hakkındaki fikirlerinizi paylaşabilir misiniz?
Gizem Özdilli - Fitness CityBen öyle şikayet edenlerden değilim. Öyle olsam içerisinde yer almam. Benim orada çok güzel diyaloglarım ve arkadaşlıklarım oldu. Ne hakaret, ne küfür ne de kötü bir tepki aldığım olmadı. Belki binde bir. Fan sayfam var. Twitter’ı o kadar sık kullanmıyorum. Instagram’ı çok seviyorum. Facebook’la aram iyi değil çok.

Hayranlarınızla bire bir iletişim kuruyor musunuz?
Bilişim danışmanım ilgileniyor. Benim sayfama açıktan bir şey sorulduğunda kendim yanıt veriyorum.

Yemek kitabı, aşçılık okulu gibi sosyal yönler… Nereden geliyor?
Dedem’den geliyor. Bu işe hayatını adamış bir insan o. Dedem’in adına tiyatro oyunu bile var. Ankara’ya ilk döner makinasını getiren, kendince inandığı doğruları olan bir insandı. Her restoranında, İtalya’daki gibi askıda kahve sistemini uygulardı. Her gün ihtiyacı olana ve imkanı olmayan kişilere ücretsiz şekilde hizmet verirdi. Bu hakikaten işini sevmekle alakalı bir şey. İnsani bir şey yapıyorsunuz, kat kat geri getirisi oluyor bunun. Her şeyi paraya dayamıyorsunuz.

Bana gelince; var olan DNA hafızasının ortaya çıkması gibi bir şey diyebiliriz. Bir çok şeyi nerden bildiğimi bilmiyorum ama biliyorum yani… DNA’nıza kayıtlı bir hafıza gibi. Hani nesilden nesile geçen şeyler tarzında… Derler ya, sen de dedenin dedesine çekmişsin yani. Dersin ki, ne alaka? DNA bir hafıza taşıyor. Sende bunu kendi çocuğuna vereceksin. Ben de 30’dan sonra düşündüm, yemek işini istiyorum dedim.

Farkındalık sağladığınız dönemden öncelerde de bol bol yemek yapıyor muydunuz?
Yapıyordum ama yiyemiyordum. Modellik yaptığım için dikkat etmek zorundaydım. Modelliği bıraktıktan sonra, beş senedir yılbaşında dışarda yemek yediğim yoktur. On, on beş kişiyi toplarım, çeşit çeşit yemekler yaparım. Akrabalar, eş dost… Benim için en güzel eğlence şekli; yemek yapayım, herkesi toparlayayım, gelsinler…

En çok hangi yemeği severek yapıyorsunuz?
Mutfakta yaptığım her şeyi seviyorum. Yumurtadan, en ağır yemeğe kadar böyle. Mutfağa girmiş olmak, yaptığım yemeği ikram etmek ve yemeğimin sevilmesi beni çok mutlu ediyor.

Dostlarınız tarafından en çok sevilen, favori gösterilen ve vazgeçilemeyen yemeğiniz hangisidir?
Azeri pilavı diyebilirim. Kestaneli, tarçınlı ve üzümlü. Hatta küçük bir anı; Alişan’la Çağla’nın programına gitmiştim. Yaptığım Azeri pilavından, Alişan 3 tabak yemişti, Çağla, ben kestaneli hiç bir şey yemem demesine rağmen 2 tabak yemiş ve bayılmıştı. Onu sevmeyen insan bile çok seviyor. Pilavda iddialıyım diyebilirim.

Kitap projenizden bahsedelim… "Gizem’in Mutfak Aşkı" kitap fikri nasıl ortaya çıktı?
Gizem’in Mutfak Aşkı - Fitness CityAklımda hiç kitap çıkarmak fikri yoktu inanın. Ben Twitter’dan tarifler paylaşıyordum kendimce… Twitter’a paylaştığım tarifler bloglara düşmeye başladı. Blog’lardan da günden güne daha fazla tarifler istenmeye başladı. Daha sonra beni bir yayın evi aradı, bu tariflerinizi bir kitap altında toplayalım diye. Seve seve kabul ettim.

Biz Azeri kökenliyiz. Biraz Azeri yemekleri, biraz dedemden öğrendiklerim, biraz da kendi uydurmalarım… Onları bir araya getirdik ve kitap çıktı. En çok gittiğim 7 tane restoranın tarifine yer verdim. Bunun dışında 7 tane de takipçilerimden gelen tariflere yer verdim. Diğer 99 tarif ise benim derlemelerimden oluşuyor.

Kitabımın çıkmasından 2 ay sonrasında, Yemek Oscar’ları diye tüm dünyadaki yemek kitaplarının yarıştığı bir fuara davet edildim yayın evim tarafından. Orada dünyanın en iyi 5. Yemek kitabı seçildik. Ödül aldık. 2.’ye cesaret edemiyorsun ödül alınca...

Yemek kitabınızda kimlere hitap ediyorsunuz ve 2. kitapta ne gibi tarifler yer alacak?
A Plus olarak plazalarda yaşayan insanlar, çalışan iş kadınlarına hitap ediyorum diyebilirim. Yani zamanla yarışan insanlar… Bu insanları özüne döndürüp bir takım farkındalıkları hatırlatmak gerekiyor diye düşünüyorum. Bu bağlamda 2. kitabımda da fast-food’tan uzaklaşarak tencere yemeğine dönün demek istiyorum. Mutfak soğudukça uzaklaşılan bir yer çünkü. Hemen restoranlara gidip ne yesek düşüncesine kapılmadan pratik tariflere hayatınızda yer verin. Hazır yemeklerle bağırsaklarınız zarar görüyor, floranız bozuluyor. Ben demiyorum ki her gün evinizde yemek yiyin. Hiç olmazsa hafta sonu evinizde yaptığınız bir tencere yemeğini tüketmeye özen gösterin.

Kitapta Herbalist desteği var. Sivilcesi, topuk çatlağı, tırnağında kırığı olanlara evde yapılabilecek, %100 ve yenebilecek kadar doğal kremlerin tarifleri yer alıyor. Hem ev ekonomisine katkı, hem de doğala dönüş.

Sadece kadınlara mı sesleniyoruz kitapta?
Erkeklerin de değerlendirebileceği bilgiler var. Erkekler de yapsın. Dünyanın en ünlü aşçıları erkek biliyorsunuz. Hafta sonları hiç olmazsa beyler de bir ucundan tutsun mutfağın. Mutfak iyidir, rehabilitasyon yeri. Sevmiyorsanız toplamaya yardım edin bari.

Kitap projesinde devamlılık gelecek mi?
İlk kitabı bile düşünmüyordum. Zaman ne gösterir bilinmez. Yayınevimde güçlü bir yayınevi. Belki sonraları kitap değil ama bir yemek programı olabilir. Ama klasik bir yemek programı değil. Şimdilik bu kadarını söyleyelim. Yemekle alakalı projelerim olacak… Belki bir restoran açarım.

İşletmeciliğe nasıl bakıyorsunuz?
Gizem Özdilli - Fitness CityBen, o kısmını anlamam. Ben mutfak ve sunum kısmına bakarım. Hizmet aşamasında iyiyim. Mankenlik sektörü de böyle biliyorsunuz. Bir nevi hizmet sektörü. Her gün başka bir patronunuz oluyor. İnsan idare etmek zor bir zanaat. Her işi ben yapıyorum dersem yanlışa düşerim.

Yemekle bu kadar iç içesiniz. Formunuzu nasıl koruyorsunuz?
Spor… Bir de benim mutlaka bilgilerinden ve ilimlerinden faydalandığım hocalarım var. Murat Baş Hocam var mesela. Profesördür ve mutlaka ondan bilgi alırım. Dışarıda satılan, bilmediğimiz haplarla değil de, daha doğal yollardan fayda sağlamaya çalışırım. Spor yapıyoruz ama metabolizması hala yavaş olan insanlar var biliyorsunuz.

Gizem Özdilli’nin Reçetesi
Benden size küçük bir reçete; Kereviz sapı, maydonoz, nane, salatalık. Bunları blender desteğiyle suyla karıştırıyoruz, süzüyoruz ve üzerine yarım limon sıkıyoruz. Spordan önce ve spordan sonra yarımşar bardak içiyoruz. Müthiş bir yağ yakıcı özelliği var. Ananas hapı son derece faydalıdır mesela. %100 ananastan oluşan haplar var. Yalnızca ananas tüketmenin de yağ yakmaya destek olduğunu belirtebilirim. Yoğurdun suyunu dökmeyin, yağ yakar. Bel, karın bölgesi en çok yağ tutan ve en zor yağ yakılan bölgedir. Burası için sumak öneriyorum. Günde 3 öğün, yemeklerinizin üzerine tuz ya da karabiber yerine sumak dökün. Zencefil de tüketin.

Kendimde uyguladığım bu yöntemleri paylaşmaktan mutluluk duyuyorum. Biraz da yediklerimize dikkat etmek gerekiyor tabi.

Spora ne kadar yakınsınız, Gizem’in bir günü nasıl geçiyor?
Gizem Özdilli - Fitness CityHaftanın 3 günü, günde mutlaka 2,5 saat kaliteli bir şekilde, 1500-2000 kalori yakacak kadar spor yapıyorum. Yazın, metabolizmayı salıyorum biraz. Ama, Eylül ayı itibariyle disiplinli bir şekilde başlıyorum.

Personel Trainer tercih ediyor musunuz?
Tabiki… Kendi başıma asla yapmam spor. Ben mutlaka hoca destekli bir spor istiyorum. Personel Trainer’lar, belirli periyotlarla değişimler yapıyorlar. Kimi zaman karına, kimi zaman bele, kimi zaman kol ya da bacaklara yükleniyoruz. Bilen bir eğitimci desteği son derece güvenli ortam oluşturuyor.

Spor salonu olarak Fitness City’i tercih etme sebebinizi öğrenebilir miyiz?
Fitness City’i işlerini çok ciddiye alan, düzgün ve disiplinli hocaları olduğu için tercih ediyorum. Sporu, yalnızca bir eğlence aktivitesi olarak değil de çok önemli bir şey olduğunun farkındalığı sağladıkları için seviyorum burayı. Yanlış yapılan bir spor, insanın hayatına kast edebilir. Burada içiniz çok rahat, başınıza bir şey gelmeyeceğinin rahatlıyla spor yapıyorsunuz. Spor salonuna güvenmek çok önemli. Burada biliyorum ki; hocanızla, doktorunuzla, fizyoterapistinizle, her şeyinizle tam güvenli spor yapabilirsiniz. Ne yazık ki bazı spor salonlarında bu denli destekler olamayabiliyor. Kısaca tam anlamıyla güvenmek diyebilirim…

Geri
Blog Ara
Etiketler
fitness fitness city uludağ fitness city dragos spor spor salonu fitness fitness city fitness city dragos belly dance fitness city belly dance dans spor fitness fitness city fitness city dragos fitness city sancaktepe spor spor salonu tae bo pilates mat fitbody yeni yıl fitness fitness city fitness city sancaktepe fitness city dragos diyet diyet programı kalori zayıflamak diyette yapılan yanlışlar beyza kuşçu diyet listesi fit sağlıklı beslenme gym beslenme ve uyku uyku düzeni beslenme alışkanlıkları uykusuzluk düzenli uyku için gerekenler beslenme anlayışı fitness city sancaktepe fitness city sancaktepe sancaktepe spor salonu spor salonu fitness city sancaktepe spor salonu spor grup fitness strength cardio pool programs zumba pilates cardio streching tal bo workout personal training fitness city personal training fitness city özel ders fitness city dragos fitness city sancaktepe fitness fitness city spor salonu gizem özdilli gizem özdilli röportajı röportaj gizemin mutfak aşkı dragos fitness city sancaktepe ftiness city squat yarım squat tam squat squat hareketi squat zayıflatır mı fitness fitness city spor egzersiz basen inceltme sağlık squat hareketleri
Fitness City ile Uludağ Turuna Hazır Mısınız?
13.01.2017 13:59:00
Fitness City tarafından 17 – 19 Şubat tarihleri arasından gerçekleşecek olan etkinliğimiz Uludağ Kar Otel’de tam pansiyon konaklama şeklinde olacaktır.
Fitness City Belly Dance Etkinliği
06.01.2017 06:26:00
Türkiye’nin ilk 4 TVGFF lisanslı Personal Trainer’ından biri olan Tuğra Enfiyeci ile Fitness City’de spor ve dansı birleştiriyoruz.
Fitness City Yılın Son Grup Dersi
27.12.2016 09:13:00
Fitness City ailesi olarak 2016’ya, yılın son grup dersleri ile veda ediyoruz. Fitness City Dragos şubemizde 30.Aralık.2016 Cuma günü gerçekleştirilecek grup derslerimiz gündüz ve akşam olmak üzere iki seanstan oluşacaktır.
Diyetisyen Beyza Kuşçu Röportajı
30.11.2015 11:07:00
Diyetisyen Beyza Kuşçu Röportajı
Fittness City olarak, toplumda beslenme bilinci ve kaliteli yaşam farkındalığı yaratarak insanlar üzerinde kalıcı değişimler ve etkiler oluşturan Formeo’nun kapısını çaldık. Diyetisyen Beyza Kuşçu ile diyete dair pek çok konuyu ele aldık.
Beslenme ve Uyku İlişkisi
20.11.2015 13:41:00
Beslenme ve Uyku İlişkisi
Uyku düzeni es geçilmiş bir gün, halsizlik, yorgunluk ve kalitesiz bir yaşamı da beraberinde getirir. Unutmayın; dünyada pek çok hastalığın altında yatan başlıca problemin uyku bozuklukları olduğu saptanmıştır.
Fitness City Sancaktepe Spor Salonu
18.11.2015 11:12:00
Fitness City Sancaktepe Spor Salonu
Fitness City Spor Salonu, üyelerine kaliteden ödün vermeden pek çok hizmeti bir arada sunmanın haklı gururunu yaşıyor.
Spor Salonunda Performans Düşüklüğü Mü Yaşıyorsunuz?
16.11.2015 10:51:00
Spor Salonunda Performans Düşüklüğü Mü Yaşıyorsunuz?
Spora ve egzersize büyük kararlılıkla dahil olma, spor salonu, spor salonuna hazırlık derken onca yükü tamamladınız. Sırada o kapıdan girmek ve arzuladığınız bedene kavuşma gerçeği var. Biz hazırız peki ya siz?
Personal Training Nedir?
13.11.2015 10:14:00
Personal Training Nedir?
Birebir olarak profesyonel eğitmen desteğiyle bireylere özel uygulanan egzersiz programları, Personel Training adı altında gerçekleştirilmektedir. Antrenman boyunca Personel Trainer, kişilere yardımcı olur.
Gizem Özdilli Röportajı
28.09.2015 13:00:00
Gizem Özdilli Röportajı
Fitness City ailesinin renkli yüzlerinden biri olan Gizem Özdilli ile dünü, bugünü ve geleceği üzerine bambaşka paylaşımlarda bulunduk.
Kalça ve Basen İnceltmede Devrim Hareketi "Squat"
31.08.2015 13:54:00
Kalça ve Basen İnceltmede Devrim Hareketi
Squat hareketi, vücudu geliştirme hareketleri arasında en etkili olan aktivitelerdendir.
INSTAGRAMDA FITNESS CITY
#mutlulukiçinspor
    BİZ SİZİ ARAYALIM
    0216 387 95 95
    Merak ettiğiniz her konuda uzman kadromuz size dönüş yapacaktır...