Servet Çetin Röportajı

03 Ağustos 2015

Fitness City ünlü yüzlerle keyifli sohbetlere devam ediyor. Milli Takımın da uzun süre formasını terleten başarılı futbolcu Servet Çetin ile Scoop İstanbul’da, kariyeri, hayatı ve Fitness City hakkında güzel bir sohbet gerçekleştirdik... :)

Servet Çetin - Fitness City

"Sadece bu sene için değil, geçmiş senelerde de Fitness City’i tercih ettim. Her sene 10-15 gün tatil yaptıktan sonra antrenman için sabahları buraya geliyorum, akşamları da sahaya geçiyorum."



Futbola başlamanızdan bahsedelim…
Futbola Kartalspor’da başladım. Gittim, beni beğendiler. Lisans çıkartacaklardı ama bazı nedenlerden dolayı olmadı. Benden sonra 2 yaş büyük biraderim gitti, onu beğendiler. Bir gün hocası evi aradı, İrfan evde mi diye… Dışarı çıktı, ne zaman gelir bilmiyorum dedim. Maç çok önemli, sen futbol oynayabiliyor musun diye sordu. Aldım çantayı gittim, beğendiler. Sonra futbolcu oldum, biraderim olamadı. :))

Balık burcusunuz… Burcunuzun özelliklerini taşıyor musunuz?
Balık burcunun en belirgin özelliğinin duygusallık olduğunu biliyorum. Çok bilgim de yok aslında. Duygusal olduğumu söyleyebilirim.

Sert bir imaj çiziyorsunuz…
Servet Çetin - Fitness CityDuruşum ciddi olduğu için herkes çekiniyor. Ukala ve sert zannediyorlar. Ama sohbet edildiğinde ve tanıdıkça herkes farklı olduğumu söylüyor. Antrenmanlara gittiğimde bile insanlardan çeşitli yorumlar alıyorum. Biz senden çok çekinirdik, hiç hakkında güzel konuşmazdık, hakkını helal et diyenler oldu, inanın…

En çok gelecek vaat eden stoper oyuncu kim?
Semih’i (Semih Kaya) çok beğeniyorum. Serdar (Serdar Aziz) var Bursa’dan… Bunlar iyi oyuncu diyebilirim.

Kendinize idol olarak gördüğünüz, örnek aldığınız oyuncular var mıydı?
Hiç bir zaman kimseyi model almadım. Oyununu ve futbolunu beğendiğim insanlar olmuştur şüphesiz. Kendi yeteneklerim üzerine koyup bir yerlere gelmeye çalıştım.

Hem futbol hem de müzik… Çok yönlü kişiliğiniz nereden geliyor?
Çocukluğumdan beri müziği ve türküyü çok severim. Şimdilerde yavaş yavaş bağlamaya merak sardım. Çocukluğumdan beri öyleydi ama… Bütün radyolardaki türkü kanallarını ve tüm türküleri bilirim. Benim diyen türkücüden daha çok türkü bilirim..

Futbolcu olmasaydınız türkücü olur muydunuz?
Yok yok… Müziğe geç başladım. Futbolcu olmak için elimden geleni yaptım. Mesela meslek lisesinde okuyacaktım. Antrenmanlara gidemem diye düz liseyi tercih ettim. Çok istedim. Olmasaydı ne olurdum bilmiyorum ama… Bir sene karate yapmıştım. Sokak dövüşü. Futbol için bıraktım ama…

Servet Çetin - Fitness City
Ailenizle bağlılığınız son derece göze çarpıyor. Anlaşamadığınız noktalar oluyor mu?
Bizim aile bağlarımız çok sağlamdır. 11 kardeşiz, Iğdır’lıyız. Anne ve baba ne derse o olur. Sülale içerisinde de annem ve babam en büyükler zaten. Bu sebeple saygı sonsuz. Kardeşlerimizle de bağlarımız çok kuvvetli ve hiç bir problemimiz yok.

Evleneceğiniz kişi için ailenizin onayı önemli midir?
Ben sevmedikten, aşık olmadıktan sonra ailem onay verse olmaz. Benim beğenmem ve hoşlanmam gerek. Ben bu yaşıma kadar hiç aşık olmadım. Kardeşlerim arasında tek bekar ben kaldım. Evden de biraz baskı var. Annemlere gideceksem gitmiyorum mesela o derece :)

Sosyal medyada Servet yorulmuyor, çatır çatır oynuyor, yıkılmıyor gibi cümleler var. Hırslı mısınız?
Bu durumun işime saygı ve çok çalışmaya bağlı olduğunu düşünüyorum. Her iş için geçerlidir bu. Çalışmadıktan sonra, fedakarlık yapmadıktan sonra bir işte başarılı olamazsınız. Ben her şeyi yapayım, gezeyim, eğleneyim, uykuma dikkat etmeyeyim mesela… Bir sene oynarım veya iki sene oynayabilirim. Başarı ve devamlılık gelmez. Ben kendimi bildim bileli çok çalışırım, işime saygı gösteririm. Allah’ta bunun karşılığını veriyor diye düşünüyorum.

Eskişehirspor formasıyla Bursaspor’a karşı kaleye geçmek zorunda kaldınız ve penaltıyı kurtardınız. Her anlamda takımınızın savunucusu olmak nasıl bir duygu? Sizden dinleyelim bu macerayı…
Servet Çetin - Fitness CityBen defans oyuncusu olduğum için normalde o maçta kaleye geçmemem lazımdı aslında. O dönemde adelemde bir sakatlık yaşadım. Mecburiyetten geçtim. Sol ayaklı ve yabancı bir oyuncu vardı onlarda… Köşe atar diye atladım ve oldu. Tesadüfen kurtardık :)

Kazancınızla yatırım yapmayı amaçladınız şüphesiz ki herkes gibi… Basına bir dönem Cihangir’de mekan açılışı yansıdı. Her şey istediğiniz doğrultuda ilerliyor mu? Tamamdır, istediğim noktadayım diyor musunuz?
İnsanoğlu doyumsuz biliyorsunuz. Zamanında derdim mesela… Evim olsun, arabam olsun, biraz da gelirim olsun yeter diye. Ama kazandıkça daha fazlasını istiyor insan. İnanın böyle, insanoğlunun fıtratında var bu. Ufak tefek, riski düşük işler yapmaya çalışıyorum. Cihangir’deki yer de böyle mesela. Atılalım dedik, oldu. Devam etmekte olan nakliye şirketim de var.

Biliyorsunuz; futbolu belli zaman oynuyorsunuz ve sonrasında kesiliyor. Tek anladığımız iş bu olduğu için oynadığımız dönemde en iyi atılımlar yapmayı hedefliyoruz. Bu sebeple de elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım.

Bu yaz dönemini Fitness City’de değerlendiriyorsunuz. Neler paylaşmak istersiniz?
Sadece bu sene için değil, geçmiş senelerde de Fitness City’i tercih ettim. Her sene 10-15 gün tatil yaptıktan sonra antrenman için sabahları buraya geliyorum, akşamları da sahaya geçiyorum. Sezon öncesi hazırlık için 1 ay burayı tercih ediyorum. Burada ortam harika eğitmenlerin, çalışan insanların ve gelenlerin güler yüzlü olması, arkadaşlıklarının samimi olması Fitness City’nin beni etkileyen özelliklerinden diyebilirim.

Tek cümleyle neden Fitness City?
Ortam, hocalar ve gelen üyelerin güler yüzlü olması beni Fitness City’e bağlayan önemli bir ayrıntı…


Röportaj: Mehmet Kantar / Nazan Bayramin

  • PAYLAŞ